NEDEN İNGİLİZCE ÖĞRENEMİYORUZ?
16.04.2025 12:57:07

Bu soru, aslında pek çok kişinin kafasını kurcalayan bir soru. Dürüst olmak gerekirse, çoğu insanın İngilizce öğrenememesinin sebebi zeka ya da yetenek eksikliği değil..
Gel, en yaygın sebeplere birlikte bakalım:
Yanlış Yöntemler
- Hep gramer odaklı, konuşmadan ve dinlemeden uzak bir sistemle öğreniyoruz.
- Test çözerek ya da sadece kitap okuyarak konuşma bekliyoruz.
- Okul sistemi yıllarca gramer öğretti ama pratiğe önem vermedi.
Düzenli Çalışmamak
- Birkaç hafta çalışıp bırakıyoruz.
- "Her gün 15-30 dakika" kuralını uygulayan çok az kişi var.
Motivasyon ve Hedef Eksikliği
- Neden öğrenmek istediğimizi net bilmiyoruz.
- "Lazım olur" düşüncesi yetmiyor, somut hedefler lazım (iş bulmak, yurt dışına çıkmak, film izlemek vb.)
Pratik Eksikliği
- İngilizceyi öğrenmiyoruz, sadece anlıyoruz.
- Ama konuşma ve dinleme pratiği olmadan gerçek öğrenme olmaz.
Kendine Güvensizlik
- "Telaffuzum kötü, yanlış yaparım" korkusu.
- Halbuki yanlış yapa yapa öğreniyoruz.
Yanlış Beklentiler
- Kısa sürede ana dili gibi konuşma hayali.
- Dil öğrenmek sabır ister, yıllar içinde gelişir.
Bunları Yapmak ve Düzenli Uygulamak Zor Değil :)
✅ Dinle: İngilizce dizi, YouTube, Podcast (altyazılı fark etmez ama ingilizce olsun).
✅ Konuş: Ayna karşısında ya da bir arkadaş ile. Cümle kur, yanlış yap ama konuş.
✅ Yaz: Günlük yaz (çok basit). Bugün ne yaptım? Yarın ne yapacağım?
✅ Kelime: Günde sadece 5 kelime öğren. Ama o, öğrendiğin 5 kelime ile 5 cümle kur.
✅ Film veya Dizi: İlk başta Türkçe altyazı ile İngilizce seslendirme. Sonra İngilizce altyazıya geçmelisin.
✅ Sesli Okuma: Sesli kitap, basit hikaye, diyalog oku. Bunlara dikkat edersen kısa sürede telaffuz gelişir.
✅ Mini Test: Kendi kendine "Ben bugün ne öğrendim?" testi yap
✅ Gerçek Konuşma: Arkadaş bul, öğretmen bul, sohbet et.
✅ Kendi Kaydını Dinle: İlk başta utandırır ama en etkili yöntemlerden biridir.
✅ Ödül: İster tatlı ye, ister dizi patlat ama kendini ödüllendir. Unutma, senden değerli kimse yok :)
SÜREKLİ HATIRLA: Dil öğrenmek maraton, sprint değil.
''The best way to learn a language is to live it.”
(Bir dili öğrenmenin en iyi yolu onu yaşamaktır.)