Geri Dön

İNGİLİZCE KONUŞURKEN ANINDA KULLANABİLECEĞİN 20 KALIP CÜMLE

Genel

18.04.2025 22:55:09

İNGİLİZCE KONUŞURKEN ANINDA KULLANABİLECEĞİN 20 KALIP CÜMLE - SPEAXON Blog Görseli
Hazır kalıplar, konuşma sırasında düşünmeden cevap vermeni sağlar.

✅ 1. "HOW IS IT GOING?"


  • Anlamı: Nasılsın? / Nasıl gidiyor?
  • Ne zaman kullanılır? Günlük selamlaşmalarda, samimi ortamlarda.


  • Örnek:
  • Hey, how’s it going?
  • Pretty good, thanks!


✅ 2. "I’M JUST LOOKING, THANKS."


  • Anlamı: Sadece bakıyorum, teşekkürler.
  • Ne zaman kullanılır? Alışveriş yaparken, bir şey satın almayı düşünmediğinde.


  • Örnek:
  • Can I help you with something?
  • No, I’m just looking, thanks.


✅ 3. "THAT SOUNDS GREAT!"


  • Anlamı: Kulağa harika geliyor!
  • Ne zaman kullanılır? Bir planı, öneriyi beğendiğinde.
  • Örnek:
  • Let’s go to the beach this weekend.
  • That sounds great!


✅ 4. "LET ME THINK"


  • Anlamı: Bir düşüneyim.
  • Ne zaman kullanılır? Karar verirken ya da cevap ararken.
  • Örnek:
  • What do you want to eat?
  • Hmm… let me think.


✅ 5. "I’M NOT SURE"


  • Anlamı: Emin değilim.
  • Ne zaman kullanılır? Kesin bilgiye sahip olmadığında.


  • Örnek:
  • Is she coming to the party?
  • I’m not sure.


✅ 6. "IT DEPENDS"


  • Anlamı: Duruma bağlı.
  • Ne zaman kullanılır? Cevap birden fazla duruma bağlıysa.


  • Örnek:
  • Are you going to travel this summer?
  • It depends on my work schedule.


✅ 7. "WHAT DO YOU MEAN?"


  • Anlamı: Ne demek istiyorsun?
  • Ne zaman kullanılır? Karşındakinin söylediğini tam anlamadığında.


  • Örnek:
  • It’s not that simple.
  • What do you mean?


✅ 8. "COULD YOU SAY THAT AGAIN?"


  • Anlamı: Tekrar eder misin?
  • Ne zaman kullanılır? Karşındakini anlamadığında kibarca sormak için.


  • Örnek:
  • I didn’t catch that. Could you say that again, please?


✅ 9. "I DON'T GET IT"


  • Anlamı: Anlamıyorum.
  • Ne zaman kullanılır? Bir şeyi kavrayamadığında.


  • Örnek:
  • I don’t get it. Can you explain again?


✅ 10. "THAT MAKES SENSE"


  • Anlamı: Mantıklı.
  • Ne zaman kullanılır? Bir açıklama sana mantıklı geldiğinde.


  • Örnek:
  • If you leave now, you’ll avoid traffic.
  • Yeah, that makes sense.


✅ 11. "NO WORRIES"


  • Anlamı: Sorun değil / Dert etme.
  • Ne zaman kullanılır? Birisi senden özür dilediğinde ya da geciktiğinde.


  • Örnek:
  • Sorry, I’m late.
  • No worries!


✅ 12. "I’M IN"


  • Anlamı: Varım! / Katılıyorum!
  • Ne zaman kullanılır? Bir plan veya aktiviteye katılmak istediğinde.


  • Örnek:
  • We’re going to the cinema tonight. You in?
  • Yeah, I’m in!


✅ 13. "SOUNDS GOOD TO ME"


  • Anlamı: Bana uyar.
  • Ne zaman kullanılır? Bir fikri ya da planı onayladığında.


  • Örnek:
  • Let’s meet at 6.
  • Sounds good to me.


✅ 14. "I'M ON IT"


  • Anlamı: Hallediyorum. / Bu iş bende.
  • Ne zaman kullanılır? Bir görevi üstlendiğinde.


  • Örnek:
  • Can you send the email?
  • I’m on it!


✅ 15. "LET’S CATCH UP SOON"


  • Anlamı: Yakında görüşelim.
  • Ne zaman kullanılır? Uzun süredir görüşmediğin birine veda ederken.


  • Örnek:
  • It was great seeing you. Let’s catch up soon!


✅ 16. "THAT’S A GOOD POINT"


  • Anlamı: İyi bir nokta / Doğru söylüyorsun.
  • Ne zaman kullanılır? Karşındakinin fikrine katıldığında.


  • Örnek:
  • Maybe we should ask before deciding.
  • That’s a good point.


✅ 17. "I’VE GOT TO GO"


  • Anlamı: Gitmem gerek.
  • Ne zaman kullanılır? Bir sohbeti sonlandırmak için.


  • Örnek:
  • I’ve got to go. Talk to you later!


✅ 18. "YOU NEVER KNOW"


  • Anlamı: Belli olmaz / Ne olacağı belli olmaz.
  • Ne zaman kullanılır? Belirsizlik ifade etmek için.


  • Örnek:
  • Do you think she’ll say yes?
  • You never know!


✅ 19. "I’II THINK ABOUT IT"


  • Anlamı: Düşüneceğim.
  • Ne zaman kullanılır? Net karar vermediğinde ama ilgilendiğinde.


  • Örnek:
  • Do you want to join the project?
  • I’ll think about it.


✅ 20. "THAT’S AWESOME!"


  • Anlamı: Harika! Süper!
  • Ne zaman kullanılır? Olumlu bir haber duyduğunda sevinçle tepki vermek için.


  • Örnek:
  • I passed the test!
  • That’s awesome!



''Every expert was once a beginner."

''Her uzman bir zamanlar yeni başlayan biriydi.''